Ermenistan’ın Barış Kavşağı projesi için daha fazla uluslararası tanınırlık gerekiyor

5 dakikalık okuma

2024 yılı boyunca Güney Kafkasya’daki durum belirsizliklerle işaretlendi. Bu belirsizlik devam etti ve hatta bir ölçüde arttı, diye belirtti siyasi analist Armen Petrosyan Armenpress’e verdiği demeçte. Petrosyan, Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin normalleşmesindeki duraksamanın yanı sıra Gürcistan’daki gelişmeleri belirsizliğin temel nedenleri olarak tanımladı.

“Bölgemizdeki iki paralel durum, belirli belirsizlikler yaratmaya ve yalnızca Güney Kafkasya içinde kabul edilebilir araçlarla rekabet değil, aynı zamanda jeopolitik rekabete de zemin hazırlamaya devam ediyor. Gürcistan’daki mevcut durum ve Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin normalleşme süreci, jeopolitik katmanlar ve küresel rekabet unsurlarına sahip olup, doğal olarak bölgemizdeki genel riski artırarak olumsuz etkiliyor,” diye açıkladı Petrosyan.

Ona göre, Azerbaycan’ın çeşitli yapay nedenlerle Ermenistan ile ilişkileri normalleştirmeyi reddetmesi, hem bölge içinde hem de ötesinde sürece dış aktörlerin müdahale etmesine olanak tanıyor.

“Rusya Federasyonu’nun son dönemde 9 Kasım 2020 formatını yeniden siyasi ve propaganda gündemine getirdiği dikkat çekiyor ve Türkiye’nin de normalleşme süreci için zemin hazırlamaya çalıştığı bazı faaliyetler gözlemleniyor. Azerbaycan’ın çıkarlarını ileri sürmenin yanı sıra, Türkiye bölgesel süreçlere etki etmeyi hedefliyor. ABD’nin de yeni yönetimin faaliyetlerine ilişkin belirli beklentileri var,” dedi siyasi analist.

Devam eden süreçler bağlamında Ermenistan Başbakanı’nın "Barış Kavşağı" girişiminin uygulanabilirliği sorusunu ele alan Petrosyan, Güney Kafkasya’daki en riskli konunun, doğrudan bu girişimle bağlantılı olan bölgesel yolların açılması süreci olduğunu vurguladı.

Armen Petrosyan, ayrıca şu ifadeleri kullandı:

“Ermenistan-Azerbaycan ilişkilerinin normalleşme sürecinin ötesinde, belirli rotaların açılmasına yönelik bölgesel ve bölge dışı çıkar çatışmalarının net eğilimleri var. Ermenistan, bu açılımı iyi bilinen dört ilkeye dayalı olarak gerçekleştirme isteğini ifade ederken, Azerbaycan, bu açılımı koridor mantığıyla gerçekleştirmek istiyor. Türkiye, bu koridoru Türk dünyasına istikrarlı bir kanal, başka bir deyişle Orta Asya ülkelerine bir çıkış olarak görüyor.”

“İran, koridorun kendi topraklarından geçmesini isterken, Rusya ise yolun Ermenistan’dan geçen kısmının kontrolünü talep ediyor ve ABD, Rus kontrolünün olmamasını ve İran topraklarının kullanılmamasını sağlamayı hedefliyor.” 

Siyasi analist, yolların açılma sürecine ilişkin olarak, Azerbaycan’ın buna "Zengezur Koridoru," İran’ın "Aras Koridoru," Ermenistan’ın ise "Barış Kavşağı" adını verdiğini belirtti. Bu, bölgedeki en hassas konu olan yolların açılma süreci çözülmediği sürece, rekabetin ve çeşitli projelerin teşvik edilmesinin gündemde kalacağı anlamına geliyor.

“Ermenistan’ın "Barış Kavşağı" projesine daha fazla uluslararası tanınırlık kazandırılması ve daha geniş bir uluslararası onay alınması, doğal olarak, yolların açılma sürecini Ermenistan’ın çıkarları doğrultusunda ilerletme hedefine katkıda bulunacaktır,” diye sözlerini tamamladı siyasi analist.

Türkçe العربية English Español فارسی Français Հայերեն ქართული Русский 简体中文