Politika

Ermenistan'ı aktif olarak silahlanmakla suçlayan Azerbaycan, 2024'te 2 milyar dolardan fazla değerinde silah satın aldı

8 dakikalık okuma

Ermenistan'ı aktif olarak silahlanmakla suçlayan Azerbaycan, 2024'te 2 milyar dolardan fazla değerinde silah satın aldı

Küresel Silah Ticareti Analiz Merkezi’nin yayımladığı verilere göre Azerbaycan, 2024 yılında 2 milyar 220 milyon dolarlık silahlanma gerçekleştirdi. Ermenistan'ın aktif bir şekilde silahlandığını ve Azerbaycan’a saldırmaya hazırlandığını iddia ederek sık sık asılsız suçlamalarda bulunan Azerbaycan, aslında kendisi aktif biçimde silahlanmakta ve bu kapsamda 2024 yılında gerçekleştirdiği silah alımlarıyla Küresel Silah Ticareti Analiz Merkezi'nin sıralamasında 16. sırada yer aldı.

“Armenpress”, konuyla ilgili askeri-siyasi analist Davit Harutyunyan ile görüştü.
Analiste göre, Azerbaycan’ın aktif silah ithalatı objektif bir gerçekliktir; ancak bu ithalatın hacmi, amaçları ve kontrol mekanizmaları gibi hususlar başlı başına ayrı bir tartışma konusudur.

Davit Harutyunyan, “Armenpress”e verdiği demeçte, Azerbaycan’ın 2024 yılı itibariyle yayımlanan sıralamada 16. sırada yer aldığı bilgisini değerlendirdi.

Harutyunyan, “Azerbaycan’ın silahlanmasıyla ilgili bilgiler açık kaynaklarda da mevcut. Özellikle silah alımlarının bir kısmı hakkında Azerbaycan kendisi bilgi vermekte, hangi silahların alındığını ve gelecekte nelerin alınacağını açıkça belirtmektedir. Bu durum, Azerbaycan’ın birkaç amaca hizmet ettiğini göstermektedir. Üst düzey yetkililerin açıklamalarından da anlaşılacağı üzere, Azerbaycan bu silahlanmayı modern dünyada siyasi sorunları çözme aracı olarak görmektedir” dedi.

Harutyunyan’a göre, ikinci amaç ise Azerbaycan’ın 44 günlük savaştan sonra Ermenistan’a kıyasla askeri güç dengesini kendi lehine derinleştirme çabasıdır. Bakü her ne kadar askeri gücünün yetkinliğini vurgulasa da, Ermenistan’ın da belirli koşullar altında bu dengeyi yeniden tesis edebileceğini göz önünde bulundurmakta ve bu olasılığı engellemek için silah hacmini ve çeşitliliğini artırmaktadır.

“Üçüncü bir amacı da göz ardı etmemek gerekir: Azerbaycan’ın bu geniş çaplı silahlanma yoluyla yeni bir saldırıya ya da askeri çatışmaya hazırlanması,” diye ekledi Harutyunyan.

Uluslararası silah kontrol mekanizmalarına değinen Harutyunyan, bu mekanizmaların ne yazık ki işlemediğini ve geçmişte de pek etkili olmadığını vurguladı. Ayrıca, Ermenistan tarafı zamanında ortak kontrol mekanizmaları oluşturulmasını teklif etmişti, ancak Azerbaycan bu konuda hiçbir ilgi göstermemişti.

“Bölgemizde söz konusu olan konvansiyonel silahlar hakkında bir antlaşma vardır ve bu antlaşma yedi tür ağır silah için açık sınırlamalar içerir. Ancak geçmişte bu antlaşma tam anlamıyla yürürlükteyken bile, denetim ve doğrulama için net mekanizmalar öngörülmemişti. Ayrıca, kotaları ihlal eden ülkenin ne tür bir sorumlulukla karşılaşacağı veya bunun sonuçlarının ne olacağı da açık değildi. Azerbaycan bu antlaşmanın hükümlerini sürekli olarak ihlal etti. Nitekim 2023 yılında Rusya bu antlaşmadan çekildi, 2024’te ise Polonya üyeliğini askıya aldı ki Polonya, söz konusu sıralamada lider konumda” ifadelerini kullandı.

Harutyunyan’a göre, bölgemizin aşırı şekilde militarize olmasının sebebi, nüfus miktarına oranla silahlanmanın yüksek olmasıdır.

“Güney Kafkasya ülkeleri, diğer bazı ülkelere kıyasla yüksek nüfus oranlarına sahip olmadıklarından, bu oran bazında bölgemiz daha militarize bir yapı göstermektedir. Örneğin, Ortadoğu ya da Güneydoğu Asya gibi bölgelerde potansiyel çatışmaların boyutu daha büyük olmasına rağmen, Güney Kafkasya’daki durum da kaygı vericidir” dedi.

Azerbaycan’ın mevcut silahlanma hızına ve hacmine rağmen ABD silah yardımının ne kadar mantıklı olduğuna dair soruyu da yanıtlayan Harutyunyan, yıllar önce Amerikalıların Afganistan transitini Azerbaycan üzerinden gerçekleştirdiğini ve bu sayede ABD Başkanlarının meşhur 907. maddeyi veto ederek Azerbaycan’a silah yardımı yapabildiğini hatırlattı.

Bilindiği üzere, 1992 yılında ABD Kongresi “Dış İlişkiler, İhracat Finansmanı ve Bağlantılı Programlar Tahsisatı” adlı yasayı (kısaca “Özgürlüğe Destek Yasası”) kabul etti. Bu yasanın 907. maddesi, ABD hükümetinin Azerbaycan’a silah yardımında bulunmasını yasaklıyordu. ABD Ermeni toplumu bu konuda aktif bir şekilde çalışmalar yürüttü ve yürütmeye devam etmektedir. Ancak, 11 Eylül 2001 saldırılarından sonra yapılan değişikliklerle, ABD Başkanına terörle mücadele gerekçesiyle 907. maddenin geçici olarak askıya alınması yönünde sınırlı bir yetki verildi. Nisan sonunda bu yasayla ilgili yeni tartışmalar planlanmakta ve Azerbaycan’ın devam eden silahlanması ışığında bu tartışmalar daha da güncel hale gelmiş durumda.

“Yine de, bu durum ABD’den büyük çaplı alımlar yapılacağı anlamına gelmez. Çünkü Amerikan silahları oldukça pahalıdır ve Azerbaycan esasen ağır silah sistemlerinde Rus yapımı zırhlı araçları ve topçuları tercih ediyor. Bunun yanı sıra İsrail ve Türkiye’den satın aldığı insansız hava araçları ve füze sistemleriyle bu yapıyı teknolojiyle entegre ediyor. Bakü’nün bu stratejisini sürdüreceği açık. Ancak, belirli bazı silah türlerinin ABD’den alınması da ihtimal dışı değildir” sözlerine ekledi.

Son olarak Harutyunyan, 907. maddenin Ermeni lobisinin aktif çalışmaları sayesinde ortaya çıktığını hatırlattı. Ancak Trump yönetiminin Amerikan silahlarının ihracatı ve satışı konusunda istekli olduğunu ve yeni fırsatlar doğarsa bu yasağı göz ardı edebileceğini belirtti. Öte yandan, ABD’deki etkili Yahudi kuruluşlarla Azerbaycanlılar arasında aktif temasların bulunduğunu ve bu kesimlerin, ABD ile siyasi ilişkilerin geliştirilmesi adına bu yasağın kaldırılmasını önemli gördüklerini söyledi. Bu da, Biden döneminde soğuk seyreden ilişkilerin yeniden canlanma eğiliminde olduğunun bir göstergesidir.

AREMNPRESS

Ermenistan, Yerevan, 0001, Abovyan 9

fbtelegramyoutubexinstagramtiktokdzenspotify

Herhangi bir materyalin diğer medyada tam veya kısmen olarak yeniden üretilmesi için Armenpress haber ajansından yazılı izin almak gerekmekte.

© 2025 ARMENPRESS

Created by:MATEMAT