Paşinyan: Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki barış antlaşması taslağında henüz üzerinde anlaşma sağlanamayan iki madde var
10 dakikalık okuma

Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış anlaşmasının imzalanmamış olmasının nedeni, taslakta hala üzerinde henüz uzlaşmaya varılamamış iki maddenin bulunmasıdır. Biz bu yönde çalışmaya devam ediyoruz.
Armenpress’in haberine göre, bu açıklamayı Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, İran İslam Cumhuriyeti Devlet Televizyonu'na (IRIB) verdiği röportajda yaptı. Röportajda, bölgedeki ulaşım hatlarının açılması ve bunların kontrolü konularına da değinildi.
– Azerbaycan’dan Nakhicevan’a transit güzergâh ile ilgili mevcut zorlukları göz önünde bulundurarak, lütfen Ermenistan’ın bu güzergâha ilişkin genel politikasını açıklayabilir misiniz? Neden hâlâ anlaşma imzalanmadı ve Ermenistan açısından kırmızı çizgiler nelerdir?
– Bildiğiniz gibi, biz "Barış Kavşağı" adlı bir proje oluşturduk. Bu proje genel olarak bölgemizdeki tüm ulaşım yolları ve ekonomik bağlantıların açılmasıyla ilgilidir. Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki demiryolunun yeniden açılması da bu bağlamda çok önemli bir konudur. Elbette, bu çerçevede Azerbaycan’dan Azerbaycan’a, yani batı Azerbaycan’dan Ermenistan Cumhuriyeti toprakları üzerinden Nakhicevan’a ve Ermenistan Cumhuriyeti’nden Azerbaycan’a, daha doğrusu Nakhicevan üzerinden Ermenistan’a demiryolu bağlantısının yeniden kurulması da önemlidir. Anlatabildim mi? Azerbaycan’dan Ermenistan üzerinden Azerbaycan’a, ve Ermenistan’dan Azerbaycan üzerinden Ermenistan’a.
Biz kısa süre önce bu sorunun çözümü için Azerbaycan’a çok somut bir öneri sunduk. İlk aşamada bu, demiryolu yük taşımacılığının gerçekleştirilmesiyle ilgilidir. Tabii ki, bu sorunun ülkelerin toprak bütünlüğü, yetki alanları ve egemenlik haklarına saygı gösterilerek çözülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Önerdiğimiz çözümün ise bu şartları tamamen karşıladığı kanaatindeyiz.
Bunun yanı sıra, bu çözüm, yük taşımacılığının tam ve kesintisiz bir şekilde gerçekleştirilmesi şartını da yerine getirmektedir. Yani, bu taşımacılığın sorunsuzca yapılabilmesi, herhangi bir engelin olmaması önemlidir.
Buradaki hassas nokta şudur: Şu anda Azerbaycan ile Nakhicevan arasında İran İslam Cumhuriyeti toprakları üzerinden bir bağlantı bulunmaktadır. Biz de diyoruz ki, İran İslam Cumhuriyeti’nin Azerbaycan’a sunduğu koşulları biz de sunmaya hazırız. Tabii ki, burada ek bir husus var: Sadece Azerbaycan’dan Ermenistan üzerinden Azerbaycan’a değil, aynı zamanda Ermenistan’dan Azerbaycan üzerinden Nakhicevan’a demiryolu yük taşımacılığı da söz konusudur.
Biz de elbette karşılıklılık ilkesi çerçevesinde belirli kolaylaştırmalara gitmeye hazırız. Ancak burada, bu projenin hayata geçirilmesi durumunda neler olacağını da belirtmek çok önemlidir. Bu, aynı zamanda Ermenistan-İran ilişkileri üzerinde de oldukça olumlu bir etki yaratacaktır. Çünkü bu bağlamda, hem Azerbaycan hem de Ermenistan uluslararası demiryolu yük taşımacılığı için birbirlerinin topraklarını kullanabileceklerdir.
Biliyorsunuz ki, bu güzergahlar açıldığında Ermenistan-İran demiryolu hattına sahip olacağız ve bu da ekonomik ilişkilerimizi önemli ölçüde derinleştirecektir. Aynı zamanda Azerbaycan, Ermenistan Cumhuriyeti toprakları üzerinden Türkiye'ye ve ters yönde tam kapsamlı demiryolu yük taşımacılığı yapma imkanına sahip olacaktır. Bu da hem Ermenistan'ın hem de Azerbaycan'ın uluslararası demiryolu ağına tam anlamıyla entegre olacağı anlamına gelmektedir. Bununla birlikte, tekrar vurgulamak isterim ki, bu proje aynı zamanda İran ve Ermenistan arasındaki ticari ve ekonomik ilişkileri de önemli ölçüde derinleştirecektir.
Bakınız, Ermenistan Cumhuriyeti, İran İslam Cumhuriyeti için batıya açılan en kısa ve en uygun yollardan biri olabilir. Ancak mevcut durumda demiryolu taşımacılığı yapma imkanımız yok. Ermenistan-İran demiryolunun inşası meselesi uzun zamandır tartışılıyor, ancak arazi yapısı nedeniyle böyle bir demiryolu hattı çok büyük yatırımlar gerektiriyor. Bugün için ise, bu yatırımların olası yük taşımacılığı ile, hatta uzun vadede bile, telafi edilip edilemeyeceğine dair bir gerekçe bulunmamaktadır.
Ancak benim bahsettiğim "Barış Kavşağı" projesinin hayata geçirilmesi durumunda, hem Fars Körfezi'ne hem de Umman Körfezi'ne demiryolu bağlantısı sağlama imkanımız olacak. Aynı zamanda İran İslam Cumhuriyeti de Ermenistan toprakları üzerinden Karadeniz'e ve oradan da batıya ulaşabilecektir.
Bu, oldukça önemli bir projedir. Ancak şunu da vurgulamak isterim ki, biz bu projeyi hayata geçirmek konusunda son derece kararlıyız. Evet, bu proje Azerbaycan'ın batı bölgelerinden Ermenistan toprakları üzerinden Nakhicevan’a ve Ermenistan’dan, yani Yeraskh’tan Meğri’ye uzanacak bir hat da içermektedir. Ancak burada uluslararası önemi olan bağlamı da özellikle vurgulamak istiyorum.
Bugün dünyada, Ukrayna çevresindeki gelişmeler de dahil olmak üzere, küresel bir taşımacılık krizi yaşanmaktadır. Şu anda büyük miktarda yük, batıdan doğuya ve kuzeyden güneye akış için uygun bir fırsat beklemektedir. Eğer bölgemizdeki bu ulaştırma ve ekonomik bağlantılar açılırsa, taşınması gereken yük miktarı o kadar büyük olacaktır ki, yalnızca Ermenistan, İran İslam Cumhuriyeti, Azerbaycan ve Türkiye’nin mevcut altyapıları bile bu akışı karşılamaya yetmeyecektir. Bu durum, bölgesel işbirliği çerçevesinde yeni altyapı projeleri üzerine düşünmek için de büyük bir fırsat sunmaktadır.
-Bazı ülkeler, bu kavşak yollarının üçüncü ülkeler tarafından denetlenmesi veya BM gözetiminde olması yönünde görüş bildirdi. Sizin bu konudaki görüşünüz nedir, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
-Eğer az önce bahsettiğim ilkeleri—egemenlik, yetki, toprak bütünlüğüne tam saygı—baz alarak sorunuza cevap verecek olursak, cevabımız şu olur: Üçüncü güçlerin varlığına dair konuşmalar…
-Yani, üçüncü bir ülke tarafından orada gözlemci olarak bulunmaları mı kastediliyor?
-Eğer söylediklerimi açıklayacak olursak, bu şu anlama gelir: Üçüncü güçlerin varlığına dair konuşmalar Ermenistan Cumhuriyeti için kabul edilemezdir. Yani, böyle bir gereklilik görmüyoruz ve doğal olarak böyle bir gereklilik yoktur. Daha da açık söyleyeyim: Bakın, bu konu hakkında çok fazla konuşuluyor ve bazı spekülasyonlar yapılıyor. Ancak bir kez daha vurgulamak isterim ki, Ermenistan Cumhuriyeti hiçbir zaman, ne yazılı ne de sözlü olarak, herhangi bir yükümlülük altına girmemiştir veya herhangi bir sözlü anlaşma yapmamış ve hiçbir şekilde kabul etmemiştir ki, ister ulaşım yolları mantığıyla ister başka bir mantık çerçevesinde, bizim sınırlarımızda egemenliğimiz, yetkimiz veya toprak bütünlüğümüz herhangi bir şekilde sınırlandırılsın. Eğer bu konuda bazı iddialar varsa, bu iddiaların hiçbir temeli yoktur ve gerçekle hiçbir bağlantısı bulunmamaktadır.