Ermenistan Dışişleri Bakanı, Azerbaycan ile barış ve istikrarın sağlanmasının gerçekçi olduğunu düşünüyor

YEREVAN, 10 EYLÜL, ARMENPRESS: Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Azerbaycan ile ilişkilerde barış ve istikrar sağlamanın gerçekçi olduğunu düşünüyor. 

Armenpress'in aktardığına göre, Ararat Mirzoyan, "Yerevan Diyaloğu" başlıklı konferans kapsamında yapılan panel tartışmasında bu konuda açıklamalarda bulundu. 

Ermenistan'ın Azerbaycan ile barış ve istikrar sağlama beklentisinde olduğunu belirten Mirzoyan, "Bu gerçekçi mi? Bence evet," ifadelerinı kullandı. 

Bu yönde bazı somut adımların görüldüğünü de vurgulayan Dışişleri Bakanı şöyle devam etti: "Ermenistan ve Azerbaycan sınırında sınır belirleme sürecinin başladığını, bölgesel iletişimler ve ekonomik altyapıların açılması üzerine görüşmeler yapıldığını, barış anlaşmasıyla ilgili çok yapıcı bir diyalog olduğunu görüyoruz".

Mirzoyan'a göre, şimdi Güney Kafkasya'da düşmanlık sayfasını kapatma ve istikrar ve barış dönemi açma fırsatı var. 

Ermenistan Dışişleri Bakanı şu ifadeleri de kullandı: "Biz, Ermenistan, Azerbaycan ve Gürcistan olarak, bölgemizde düşmanlık sayfasını kapatma ve istikrar ve barış dönemi açma konusunda gerçek bir fırsata sahibiz. Bunun hepimiz için, sadece üçümüz için değil, komşularımız, daha geniş bölge, diğer tüm oyuncular ve uluslar için faydalı olacağına inanıyoruz. Şu anda bir kavşaktayız ve bir seçim yapmalıyız. 

Ermenistan olarak barış gündemini seçtik zira barışın faydalı olduğuna inanıyoruz. Ancak bu bir tango gibi; tek başına oynayamazsınız, sizinle dans etmek isteyen bir diğer partner de olmalı. Yani bu, sadece Ermenistan'ın yapması gereken bir seçim değil, Azerbaycan ve Gürcistan'ın da yapması gereken bir seçimdir. Gürcistan ile çok iyi ve kardeş ilişkilerimiz var, ancak Azerbaycan ile de barış ve istikrar sağlamak istiyoruz".

Bakan, Güney Kafkasya'nın dünya için Ermenistan, Gürcistan ve Azerbaycan'ın iş birliği yapıp birleşik olacakları zaman ilginç olabileceğini belirtti. Mirzoyan'a göre, Güney Kafkasya'da iş birliği ve hoşgörü ortamı ne kadar fazla olursa, dünyanın bölgeye ilgisi de o kadar artacaktır.