Marukyan: Uyduruk suçlamalar kıllığı altında yeni bir askeri saldırganlığı haklı çıkarma açlığınızı saklıyorsunuz

YEREVAN, 7 KASIM, ARMENPRESS:Ermenistan'ın özel görevli büyükelçisi Edmon Marukyan, Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'nın özel görevli büyükelçisi Pervin Hayam oğlu Mirzazade'nin Marukyan'a atıfta bulunduğu makalesine ve "Twitter"da yaptığı birçok paylaşıma yanıt verdi.

Edmon Marukyan cevabında, bölgede uzun vadeli ve kalıcı barışa giden bir yol olduğuna olan güvenini dile getirdi. Marukyan'a göre buAzerbaycan askerlerinin Ermenistan'ın egemen topraklarından çekilmesi, tüm Ermeni savaş esirlerinin ve tutukluların geri dönüşü, 1991 tarihli Alma-Ata Deklarasyonu ve Protokolü uyarınca sınırlarının belirlenmesinin uygulanması, tarafların egemenliği temelinde ulaşım bağlantılarının açılmasının yanısıra Dağlık Karabağ Ermenilerinin güvenlik, hak ve özgürlüklerinin garanti edilmesidir.

Marukyan'ın mektubunda şunlar kaydedildi:

"Aynı zamanda tehdit ve şiddet barışa giden yol olamaz. Tüm makaleniz boyunca Ermeni halkına yönelik tehditler kırmızı bir çizgi ile geçirilmiş olsa da, özellikle "çekici" başlığıyla vurgulanmıştır. Geçtiğimiz günlerdeAzerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in Soçi'nin üçlü açıklamasını imzaladığını ve bu çerçevede kuvvet ve kuvvet tehdidikullanımındankaçınmayı kabul ettiğini hatırlatmama izin verin.Açıklamalarınızın bugün bile kendi hükümetiniz tarafından varılan anlaşmaların kapsamını aşmış olması beni derinden hayal kırıklığına uğrattı.Ayrıca Dışişleri Bakanlığı'nda 33 yıllık hizmete rağmen çelişkili sonuçlara varma eğiliminde olmanızdan da üzgünüm.Bir yandan Kafkasya'da kabul gören yaşlılara saygıdan bahsediyorsunuz, diğer yandan kişisel hakaretlerde bulunma hakkını saklı tutuyorsunuz.Bir klasiğin dediği gibi, "Saygı istiyorsanız hakaretle başlamayın."Bazen hayal gücünün ötesinde olan yalan, yargılarınızda sıklıkla kullandığınız araçlardan biridir. Rövanşizm, pasifizm eksikliği ve diğer uydurma suçlamalar kıllığı altında, liderliğinizin yeni askeri saldırganlığı haklı gösterme açlığını gizliyorsunuz.

Sumgait ve Bakü'de onbinlerce Ermeni'nin toplu katliam, yağma ve kundaklamalara eşlik ettiği katliamları da aynı kıllık altında saklamaya çalışıyorsunuz.Ayrıca, 2016 ve 2020'de çatışmaların tırmanması sırasında kaydedilen saldırılar sırasında olduğu gibi, Dağlık Karabağ'ın sivil nüfusuna yönelik sürekli şiddeti de unutmaya çalışıyorsunuz.Sivillerin katledilmesini, savaş esirlerinin tutulup vurulması, şehit asker ve sivillerin cesetleriyle alay edilmesini, sivil altyapının tahrip edilmesini, kültürel ve tarihi mirasa el konulmasını ve saygısızlık yapmasını uluslararası hukuk hakkında kelimeler içinde saklamaya çalışıyorsunuz.Görünen o ki, Ermeni şehirlerini ve topraklarını mülk edinmeye yönelik sürekli tarihi çarpıtma ve tamamen yeniden yazma girişimleriniz böyle bir atmosferde gelişti.

Ayrıca "egemenlik" kavramıyla ilgili değerlendirmelerde bulunduğunuzda yazınızın tam uyumsuzluğunu da vurgulayacağım.Bir yandan sizin için Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sınırlar, Artsakh halkının hakları söz konusu olduğunda net bir şekilde tanınıyor ve net, diğer yandan,Azerbaycan'ın Ermenistan'ın egemen topraklarına karşı askeri saldırısısöz konusu olduğunda bu sınırları belirlemek ve çizilmek gerekiyor. Böyle olur mu?"