Ermeni Soykırımı'nın yıldönümüyle ilgili Bulgaristan milletvekilinin açıklaması։ Suçluları kınamak görevimiz
5 dakikalık okuma

Zamanın uzaklığından bakıldığında, uluslararası toplumun Ermeni halkına yönelik şiddeti önleyemediğine dair hiçbir şüphemiz yok. Armenpress’in aktardığına göre, Bulgaristan Sosyalist Partisi adına bu açıklamayı Bulgaristan Parlamentosu milletvekili Desislav Taskov, Ermeni Soykırımı’nın 110. yıldönümü vesilesiyle yapmıştır.
Açıklamanın tamamı şöyle:
"24 Nisan’da, Osmanlı İmparatorluğu tarafından bir buçuk milyon masum Ermeni’ye karşı gerçekleştirilen kitlesel zulmün yıldönümünü anıyoruz.
110 yıl önce, 24 Nisan 1915 akşamı, kitlesel tutuklamalar başladı. Bir ay içinde gazeteciler, yazarlar, şairler ve milletvekilleri dahil olmak üzere yüzlerce Ermeni sürgün edildi ve Ankara'ya giden yolda katledildi.
Daha sonra Osmanlı yönetimi, Ermeni nüfusu kitlesel olarak yerinden etmeye başladı, ardından sistematik bir yok etme kampanyası başlatıldı. Büyük bir kısmı ölüm yürüyüşleri sırasında yok edildi. Suriye çöllerindeki toplama kamplarına ulaşmayı başaran az sayıdaki kurtulan ise açlık ve susuzluktan hayatını kaybetti.
Sonuç olarak, kurbanların sayısı iki binden fazla yıldır yaşadıkları topraklardan silinen bir buçuk milyonu aştı. Buna kadınlar, erkekler ve çocuklar da dahil.
Tarihin acı derslerini hatırlamak zorundayız. Suçluları kınamak ve kurbanlar için adalet sağlamak bizim görevimizdir.
Zamanın uzaklığından bakıldığında, uluslararası toplumun Ermeni halkına yönelik şiddeti önleyemediğine dair hiçbir şüphemiz yok – bu da büyük ölçüde önleyici mekanizmaların eksikliği ve o dönemin uluslararası düzenindeki krizden kaynaklanmaktadır.
Bugün, 110 yıl sonra, hem uluslararası toplumun hem de Bulgaristan Cumhuriyeti’nin insanlığa karşı işlenen her suçu tanıması ve buna karşılık vermesi zorunludur. Cezasız kalmış suçları – özellikle insan haklarına karşı işlenenleri – kayıtsızlıkla örtemeyiz. Çünkü bu, bu tür suçların tekrarına yol açar.
Soykırımdan bu yana bir yüzyıldan fazla zaman geçti, ama bu tür trajedileri unutamayız ve asla unutmamalıyız. Tarihin karanlık sayfalarını unutmak, onların yeniden yaşanmasına neden olur.
Hafıza, insanlığa karşı barbarlık ve vahşet için bir panzehirdir; hatırlamak ise bir sorumluluktur.
Bu nedenle, her yıl Ermeni Soykırımı kurbanlarını anarken, geçmişin acılarından halklar ve milletler arasında barış ve karşılıklı anlayış dolu bir geleceğin doğacağına dair umut besliyoruz.
Ermenistan ve Türkiye arasındaki diyaloğu dikkatle takip ediyoruz ve müzakerelerin sonunda başarıya ulaşmasını umuyoruz, böylece Avrupa’nın son kapalı sınırı açılır ve iki komşu halk barış ve refah içinde bir bölgede yaşayabilir.
Ermeni Soykırımı kurbanlarını anma gününde, Bulgaristan’da yaşayan tüm Ermenilerle, özellikle de Bulgaristan’daki tüm Ermeni dernekleri ve kuruluşlarıyla dayanışmamızı ifade ediyoruz.
Biz Bulgarlar olarak, kurtulanları misafirperver topraklarımıza alabildiğimiz, onlara yaşama ve üretme şansı verebildiğimiz için gururluyuz. Ve bugün, bu insanların torunları, Bulgaristan’da iyi entegre olmuş ve gelişen Ermeni toplumunun çekirdeğini oluşturuyor; ki ülkemizin gelişimine ve refahına değerli katkılarda bulunan bir topluluk.
Hatırlıyor ve talep ediyoruz".