YEREVAN, 10 ARALIK, ARMENPRESS: Artsakh Cumhuriyeti Ulusal Meclis Başkanı Arthur Tovmasyan, Artsakh Bağımsızlık Referandumu'nun 30. Yıldönümü, Temel İnsan Hakları ve Anayasa Günü vesilesiyle bir mesaj yayınladı.

Artsakh Ulusal Meclis Başkanı mesajında şu ifadelere yer verdi:

"10 Aralık 1991'de, Sovyetler Birliği'nin resmi olarak dağılmasından sadece birkaç gün önce, Dağlık Karabağ Cumhuriyeti halkı referandum yoluyla bağımsız bir devlet olma hakkını kullandı. Gün tesadüfen seçilmedi․ Sembolikti, çünkü o gün Uluslararası İnsan Hakları Günü olarak kutlanıyor.

Artsakh Ermenilerinin asırlık bağımsızlık mücadelesi tarihinde, bağımsızlık referandumu, demokrasinin başarılarını özetleyen yeni bir düzeydi, ulusal kurtuluş mücadelesi, düzenli ve en yüksek düzeyde bir devlet gelişimidir.

1991 yılında olduğu gibi Bağımsızlık referandumu ve 2006 yılında Anayasa'nın kabulü, Artsakh halkının özgür yaşama istek ve çıkarlarını savunmaya, onları uluslararası hukuk normları ve standartlarına göre korumaya kararlı olduğunu kanıtlamıştır.

1991 yılında bağımsızlığını ilan eden Artsakh, birçok zorluk ve imtihandan geçerek zorunlu bir savaştan geçti. 1992-94 yıllarında Artsakh savaşı sırasında Ermeni ulusu birliğinin gücünü gösterdi, düşmanın saldırılarını durdurmayı başardı ve Ermeni topraklarının çoğunu kurtardı.

2016 Nisan savaşıyla birlikte Azerbaycan, Artsakh Ermenilerini yok etmeye yönelik insanlık dışı, Ermeni karşıtı hedeflerini bir kez daha açıkça gösterdi.

Azerbaycan makamları, sorunu siyasi yollarla çözmeyi her zaman reddetmiştir.

Ve 2020 yılında sonbaharında patlak veren kanlı bir savaşla, sinsi ve barbar Azerbaycan propaganda makinesi,  Türk terör gruplarının doğrudan katılımıyla, Artsakh'ın yerli Ermenilerini yok etmeye yönelik soykırım planını tamamlamaya çalıştı.

Ancak milletimizin yiğit evlatları sayesinde bugün parçalanmış olsa da Artsakh vatanından küçük bir payımız var.

Artsakh'ın tam özgürlüğü, halkımızın ihlal edilen haklarının yeniden tesis edilmesi için verilen mücadele henüz bitmedi․

Artsakh devletinin tehlikede olduğu günümüzde, Artsakh Cumhuriyeti'nin kendi kaderini tayin hakkı meselesi, ihtilafın nihai çözümünün tek yoludur.

Artsakh hiçbir zaman Azerbaycan'ın bir parçası olmamıştır ve olamaz.

Seçtiğimiz yol, kahraman şehitlerimizin kanıyla kutsanmış olduğu gibi bugün de geri dönüşü olmayan bir yoldur. Devletliğimizi her geçen gün güçlendirmek, ekonomiyi geliştirmek, insanların yaşam koşullarını iyileştirmekle yükümlüyüz.

Bugün, tüm Ermenilerin çaba ve hedefleri, Vatan, Artsakh ve Ermenistan'ın güvenlik ve barışını güçlendirmeye ve halkımızın refahını sağlamaya yönelik olmalıdır.

Anavatanımıza barış, güçlü irade, sabır ve kahraman halkımıza refah diliyorum."