YEREVAN, 27 ARALIK, ARMENPRESS: Kafkasya bölgesindeki jeopolitik durum karmaşık ve gergin hale geldi, zira istikrarlı sınırların, belirli ilişkilerin ve kuralların ihlal edildiği bir dönemden geçiyoruz.
Armenpress’e verdiği röportajda Güney Kafkasya'daki mevcut durumu ve gelişmelerin eğilimlerini analiz ederken bu görüşü dile getiren Siyaset Bilimci Armen Hovhannisyan, şöyle konuştu:
"Trump'ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından, uluslararası hukuk açısından bile kabul edilemez olan açıklamaları endişe vericidir. Öte yandan, her ne kadar iç kamuoyuna yönelik olsalar ve Amerikalılar arasında vatanseverlik duygularını artırmayı amaçlasalar da destekçileri bu açıklamaları yayıyor. Her durumda, Amerika Birleşik Devletleri'nin dünyadaki küresel rolü göz önüne alındığında, bu açıklamalar güvenlik sistemlerinin güçlendirilmesine katkıda bulunmuyor".
“Trump NATO üyesi bir ülke olan Danimarka'ya asılsız toprak talepleri sunabiliyorsa, o zaman Azerbaycan, Türkiye ve benzeri ülkelerin komşularına aynı şekilde davranmasını engelleyen nedir?” sorusuna dikkat çeken Hovhannisyan şu ifadelerini kullandı:
"Türkiye'nin Suriye'deki davranışı bunun açık bir kanıtıdır. Bir ülkenin tamamını, iktidara gelen grubun Türkiye ile olan bağlantılarına dayanarak Türkiye'nin uydusu haline getirmeye çalışıyorlar. Bu, hazırlıklı ve uyanık olmayı gerektiriyor. Bu nedenle, askeri-politik ittifaklar kurmak ve gelişmelerin girdabına yakalanmamak çok önemli hale geliyor, zira yalnız ve zayıf olmanın basitçe intihar anlamına gelebileceği bir döneme girebiliriz".
Ermenistan tarafından öne sürülen "Barış Kavşağı" projesine değinen uzman, Trump'ın nitelendirdiği gibi, büyük ülkeler arasında gerçekleştirilecek ve yolların nereden geçeceğine karar verecekleri siyasi anlaşmalar dönemine girdiğimizi vurguladı. Özellikle bölgemizde çatışan çıkarlar var ve süper güçlerin uzlaşmaya hazır olup olmadıklarının henüz net değil. Siyaset bilimciye göre, yaklaşımların ve girişimlerin ne kadar uygulanabilir olacağı ancak tutumların netleşmesi durumunda belli olacak.
Hovhannisyan şöyle devam etti: "Mevcut durumda, ülkemizin yönetimi Ermenistan'ı güvenlik açısından nerede görmek istediğini kesin olarak netleştirmelidir. Eğer şu veya bu ülkeden koparsak, bizi cezalandıracağı argümanı artık işe yaramıyor. Şimdi tamamen zıt bir bakış açısıyla hareket etmek gerekiyor. Hangi ülkeler Ermenistan ile bu bölgede ortak çıkarlara sahip ve bu çıkarları bizimle birlikte savunmaya hazır? Yani, stratejik yaklaşım netleştirilmeli. Ermenistan ile işbirliği yapmaya istekli olan ülkelere, askeri alanda da dahil olmak üzere, adımlar atılması gerekiyor. Bunlar, örneğin Fransa ve Hindistan'dır".
Siyaset bilimciye göre, süper güçlerin bölgemizdeki jeopolitik rekabetinin rasyonel çözümler getirmesi pekala mümkündür, ancak bunlar gerginlikler ve hatta çatışmalar yoluyla geçebilir.
Hovhannisyan, "İnsanlık tarihi hiçbir zaman ideal olmamıştır. Genellikle, aydın beyinlerde doğan projeler ciddi engeller olmadan uygulanmamıştır. Herhangi bir ülkenin siyasi eliti, kendisi için en iyi rasyonel kararları almaya çalışır, ancak yol oldukça karmaşık olabilir. 20. yüzyılın deneyimine sahibiz; Helsinki uluslararası mimarisi oluşturulana kadar iki dünya savaşı ve zorlu yerel çatışmalar gerekti. Sürekli tetikte olmalı, rasyonel ve güvenlik açısından hesaplanmış adımlar atmalıyız" diye sözlerini tamamladı.