YEREVAN, 14 KASIM, ARMENPRESS: 2021-2023 yılları arasında Dağlık Karabağ İnsan Hakları Savunucusu görevini yürüten Gegham Stepanyan, Azerbaycan'ın suç teşkil eden eylemleri için farklı devletler tarafından sıklıkla teşvik edildiğini düşünüyor. Ona göre, COP-29 konferansının Azerbaycan'da düzenlenmesi kararı, sadece cezasızlıkla değil, aynı zamanda uluslararası platformda suçluyu teşvik etme pratiğiyle karşı karşıya olduğumuzun en açık kanıtıdır.
Armenpress'in haberine göre Geğam Stepanyan, Azerbaycan'da düzenlenen BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi tarafları COP-29 zirvesi vesilesiyle Ermenistan'da düzenlenen etkinlikler kapsamında "Azerbaycan'ın saldırganlığının insan hakları ve çevre üzerindeki etkisi" konulu panel tartışmasında bunu söyledi.
Stepanyan şöyle konuştu: "Dağlık Karabağ'ın Azerbaycan tarafından ablukaya alınması, 2020 savaşından sonra sistematik ve tutarlı bir şekilde uygulanan etnik temizlik politikasının bir bölümüydü. Bu, Karabağ Ermenilerini kendilerine tabi kılmayı amaçlayan bir eylemdi ve Azerbaycan da ablukayı uygulamadan önce bunu açıkça ilan etti. Azerbaycanlılar, vatandaşlarımızı açlığa, açlıktan ölüme ve yoksunluğa maruz bırakarak amaçlarına ulaşmaya çalıştılar. Ablukanın neden olduğu insani sonuçlar ve insan haklarının toplu ihlalleri defalarca dile getirildi. Karabağ'da ortaya çıkan felaketi kelimelerle tarif etmek zordur. Şimdi zaman ve mekanda geriye dönüp baktığımızda, insanoğlunun tüm bunların içinden nasıl geçebildiğine şaşırmamak elde değil".
Stepanyan'ın sözlerine göre, uluslararası toplumun tüm bunlara hiçbir şey ifade etmeyen, iflas etmiş açıklamalarla yaklaşabilmesi de son derece şaşırtıcıdır. Dünya'nın gözü önünde, aralarında 30 bin çocuğun da bulunduğu 120 bin kişi her gün ağır acılara ve yoksunluklara maruz kaldı.
Stepanyan, "O korkunç günlerde açlıktan ölüm, yetersiz beslenme vakaları kaydedildi. En savunmasız grupların temsilcileri olan engelliler, ilaç kıtlığı koşullarında kaldı. Oysa o günlerde tüm dünyadan sadece açıklamalar alıyorduk. İnsani yardım kuruluşlarından kınama açıklaması yapmalarını bile istemek zorunda kalmıştıysak, insan haklarını koruma sisteminde bir şeyler yanlış demektir. Çok sayıda örnek, Karabağ halkının ne kadar kötü bir durumda olduğunu gösteriyor." dedi.
Tüm bunlardan sonra insan haklarının korunması ve insani değerler hakkında konuşmanın çok zor olduğunu vurgualayan Stepanyan, sözlerini şöyle tamamladı:
"O dönemde uluslararası toplumun uygunsuz tepkisi ve Azerbaycan'a yaptırım uygulamaması, Azerbaycan'ın Eylül 2023'te Artsakh halkına karşı bir başka saldırganlık başlatmasına ve oradaki Ermeni nüfusun etnik temizliğine yol açtı. 2020'ye kadar Karabağ'da 145 bin kişi yaşıyordu, bugün ise orada sadece 13 Ermeni yaşıyor. Azerbaycan ve genel olarak dünyadaki insan hakları savunma gündemi hakkında genel bir fikir edinebileceğimiz tablo budur. Bu haklarla ilgilenen bazı insan hakları örgütleri olsa da, çalışmaları siyasi karar vericilerin faaliyetlerine yansımıyor".